menu Menu
Anıt ağaçlar diyarı Sandras Dağı ve Gökçeova Göleti
Kış güneşinin yeryüzünü ısıtmaya fırsat bulamadan batıp gittiği soğuk kış günlerinde, dağlar çok daha soğuk ve hava şartları acımasız oluyor.
Rota - Muğla
Masallar diyarından bir sahne Suuçtu Şelalesi. Önceki Rota Kar yağınca bambaşka bir güzelliğe bürünen harika bir dağ Spil Dağı. Sonraki Rota

Kış güneşinin yeryüzünü ısıtmaya fırsat bulamadan batıp gittiği soğuk kış günlerinde, dağlar çok daha soğuk ve hava şartları acımasız oluyor….

Gökçeova Göleti, Sandras Dağı üzerine deniz seviyesinden 1.750m yüksekte bir havzada bulunuyor. Sandras Dağı’nın en yüksek tepesi olarak bilinen Çiçekbaba ise 2.295m yükseklikte.

Burada geceler yazları serin, baharda epey soğuk, kış geceleri ise dondurucu.

İşte burada, Türkiye’nin en yaşlı karaçam ormanlarında, Gökçeova Göleti’nde doğayla başbaşa, sessiz, soğuk, harika bir kış gecesi geçirdim.

Bölge ve güzel kamp gecem hakkında anlatılacak çok şey var ama öncelikle etkileyici doğasından bahsedeceğim

Hiç bu kadar yaşlı karaçamı bir arada görmemiştim. Orman çok etkileyici. Sanki ayaklanıp yürüyecekmiş gibi duran, yaşları 250 ila 1200 arasında değişen ağaçlarla dolu

1-1,5m gövde çapı ve 25m’yi geçen boylarıyla inanılmaz heybetli ve güzeller

Su ihtiyacı için set ile oluşturulmuş bir gölet olan Gökçeova’yı dağın zirvelerinden çıkan pınarlar yaz kış besliyor

Balıklar, kurbağalar, kuzgunlar ve kartallar buraların gerçek sahipleri

Göle Denizli yönünden Beyağaç üzerinden 45km’lik orman yoluyla, Muğla Köyceğiz yönünden Yayla Köy ve Ağla Yaylası yolu üzerinden 20km’lik orman yoluyla ulaşılabiliyor

Yolun göle varmadan önceki son 10km’lik kısımda ufalanmış keskin kenarlı taşlardan dolayı lastikleriniz biraz zarar görebilir. Yolun iyileştirme çalışmaları devam ediyor.

Ormanları, el değmemiş vadileri, 2.300m’ye varan zirveleri, akarsu ve gölleri ile Sandras Dağı var olan canlı türlerinin neredeyse yarısına hayat veren dünyadaki 35 Sıcak Nokta’dan biri. Sandras Dağı, bu alanlardan Akdeniz Sıcak Noktası içinde yer alıyor

Tarihte çok uzun bir süre Dalyan’ı önemli kılan gemi yapımı için kereste ihtiyacını sağlayan bir dağ burası

Buradaki çamların çoğu karaçam. 100 yaşını geçtiklerinde gövdeleri beyazlaştığı için akçam diye adlandırılıyor

Yükseklerde, karların ve rüzgarın alt dallarını kırmasıyla oluşan uzun boylu, sadece tepe kısımlarında dallar olan seyrine doyum olmaz güzellikte görkemli ağaçlar var

Dağda kamp yapmanın en çok sevdiğim yönlerinden biri de hava inceldiği, nem azaldığı ve ışık kirliliği olmadığı için gökyüzü inanılmaz güzel gözüküyor.

Çoğunluğu buz tutmuş göletin üzerindeki karlı bölgeye çadırımı kuruyorum. Baharda ve yaz döneminde ağaçların altındaki gölgelik alanları tercih ediyorum. Ama bu gece hava açık, dolunay var ve gökyüzü çok güzel olacak.

Güneş batar batmaz zaten soğuk olan hava hızla daha da soğuyor. Kamp alanım olan yarım adaya SUP ile kürek çekerek geçiyorum. Karlar üzerinden giderek karadan ulaşmak epey zor.

Krom çıkarmak için açılan maden sebebiyle Altın Zirve’nin etekleri epey zarar görmüş. Yaz kış demeden, haftanın yedi günü hummalı bir çalışma var madende. Toz toprak ve doğanın güzelliğine
leke süren iş makinesi sesleri, sürekli git gel yapan kamyonlar sinir bozuyor. Bu madeni açmaya yeltenmek, açılmasına izin vermek gerçekten nasıl bir zihniyettir aklım ermiyor.

Altinsivri de denilen tepeden benzersiz bir manzaraya eşlik edebilirsiniz. Tepenin rakımı 2.041m ve Gökova Körfezi’ne kadar uzanan bir manzarayı izleme şansınız var.

Altın Zirve’yi gören açı benim en çok sevdiğim manzara. Tepe, havanın açık olduğu günlerde güneş doğarken ve batarken altın rengi oluyor. Sonra gökyüzünde şölen başlıyor, güneşin son ışıkları pembe, eflatun, mor renklerle çok güzel ışık oyunları yapıyor. Bu yükseklikte gün batımlarında gökyüzü renkten renge giriyor.

Gece bulutlar yerini ışıl ışıl yıldızlara bırakmış.
Hava o kadar ince, nemsiz ve ışık gürültüsünden uzak oluyor ki dağlarda. Sanki uzay boşluğunda gibi tüm evren gözünün önünde, elimi uzatsam Samanyolu’na dokunacak gibi geliyor

Zirvenin silueti ve çadır olmasa göldeki yıldız yansımalarıyla yer gök birbirine karışacak

Gök bu kadar bulutsuz, açık olunca iyiden iyiye soğuk oluyor hava. Gece yarısı olmadan -4C dereceyi gösteriyor saatim.

Sabah saatlerine doğru 4-5 derece daha düşerek -10C derece olacağını tahmin ediyorum.

Karanlıkta hem gökyüzündeki hem de göldeki yıldızları kadraja alabilmek, araya dağın sırtını ve çadırı yerleştirmek için uğraşırken eldivensiz ellerim donmaya yüz tuttu
Manuel ayarlarla oynamak, diyafram enstantane ve ISO kombinasyonları epey vaktimi aldı
Fotoğrafa yansıyan hiçbir zaman gözün gördüğü ruhun hissettiği gibi olamıyor ama avunmak için yetiyor
Dış katmanı çatır çatır buz tutmuş çadırıma döndüğümde hızlı bir şekilde tulumun içine girip nefesimle ısınmaya çalışıyorum
Teknik malzemelerin gelişip geldiği seviye sayesinde doğada zor koşullarda daha uzun kalabiliyoruz ve bu “medeniyet iyi ki var” dedirtiyor
Doğaya her yönüyle aşık olmak böyle bir şey sanırım. Konunun içindeyken bu duygunun şiddetini anlayamıyorsun ve sınırlarını sonuna kadar zorluyorsun. Sonrasında ne yaptığını düşününce daha iyi fark ediyorsun yaşadıklarının değerini
Ve değerli Turgut Uyar’ın “Göğe Bakma Durağı” geliyor aklıma
“İşte o durak tam olarak burası” diyorum
Şiirin mısraları geliyor teker teker aklıma
Bir yıldız kayıyor, dilek dileniyor..
Güzel sözler, güzel duygular eşliğinde aklım hayalle gerçek arası bir yerlerde gezinirken uykuya dalıyorum.

Sabah çadırdan çıktığımda gecenin ne kadar soğuk geçtiğini SUP üzerindeki buz kristallerinden kolayca tahmin edebiliyorum.

Dağlarda kışın kesin olan bir şey varsa o da hep soğuk olması. Kesin olmayan şey ise yağış olup olmayacağı. Masmavi parlak gökyüzünü birden bulutlar kaplıyor ve lapa lapa kar yağıyor.

Tepelere tırmanıp snowboard ile özgürce kayarak aşağıya inmek, bunu tekrar tekrar yapmak içimdeki çocuğu besliyor.

Gölün önündeki setin üzerinden Renkli XV ile geçerken suları yararak ilerlemek de içimdeki çocuğa oyun gibi geliyor. Kimseyi rahatsız etmeden, kendi kendime oynadığım amaçsız bir mutluluk oyunu.

İçimdeki çocuk ve onun doğa sevgisi olmasa bu dondurucu havalarda dağlara gelecek enerjiyi bulamam.

Bu güzelliklerin ve içinizdeki doğa sevgisinin sonsuz olması dileklerimle…

instagram : dincersertkaya
facebook: dincersertkaya
www: www.dincersertkaya.com
photocredit: Dinçer Sertkaya

Gökçeova Göleti Sandras Dağı


Önceki Rota Sonraki Rota

keyboard_arrow_up